"Kimin tartıları ağır gelmişse
Artık o hoşnut olacağı bir hayattadır."
Karia Suresi/ 6,7
Gecenin sessizliğinde Kuran okumayı çok severim. Gün içindeki telaş ve problemlerden uzak, kendimi ayetlere çok daha iyi verebildiğim saatlerdir gece saatleri. İşte yine bir gece Kuran okurken çıktı karşıma bu ayetler ve uzun uzun düşünmeye başladım. Ben ne yapmıştım bugünüme gelene kadar? Dirildiğim ve benim için tartı kurulduğunda ortaya koyabileceğim, ağır basacak bir şeyler var mıydı elimde?
"Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onu görecek.
Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük yaparsa onu görecek."
Zelzele Suresi/ 7,8
Öyle bir tartı ki o gün kurulan, minik bir zerreyi bile hesabın içine katıyor!
Belki bugünümüze gelene kadar bize verilen süreyi doğru kullanamamış olabiliriz fakat eğer hala yaşıyorsak, ben bu yazıyı yazabiliyor siz de okuyabiliyorsanız demek ki Rahman bize hala şans veriyor. Kaybedenlerin arasında yer almamak için fırsatımız var hala!
Yararsız işlerden, boş muhabbetlerden, vaktimizi öldüren şeylerden yüz çevirmenin vakti artık gelmeli. O gün fakire neden şu insanları doyurmadın veya yatalak birine neden Allah yolunda koşup uğraş vermedin diye sorulmayacak. Tam tersi, sorgumuz sahip olduklarımızdan olacak.
"Sonra o Gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz."
Tekasur Suresi/ 8
Yaşam koşullarımız, ailemiz, çevremiz, işimiz, ilgi alanlarımız, yeteneklerimiz birbirinden farklı farklı. Sahip olduğumuz tüm bunların 'bizim' olmasının bir sebebi, bir amacı var. Eğer tartımızın ağır gelmesini istiyorsak bize verilenlerde Rabbimizin rızasını aramalı ve o gün O'na yaklaştırılanlardan olmak için yollar bulmalıyız.
Aldatıcılara aldanmadan, tükenmeyecek o ödülü kazanmak için tek hakkımız olan bu dünyadaki hayatımızı Rabbimizin rızasına uygun yaşayanlardan, O'nun yolunda durmadan koşarak yarışta öne geçenlerden olmak duası ile 🕊
"Şüphesiz çabalarınız dağınıktır.
Kim verir ve sakınırsa
En iyi olanı tasdik ederse
Onu en kolay olana iletiriz."
"Fakat kim cimrilik eder,
Kendini ihtiyacı olmayan diye görürse
Ve güzel olanı yalanlarsa
Biz de onu en zor olana iletiriz"
Leyl Suresi/ 4-10
Yazılacak tonlarca şey olsa bile birkaçını yazayım şuraya. 1-Allahın adalaetli olmadığı gerçeği; şimdi tam olarak şöyleki Allahın umursadığı tek şey kendisine iman edilmesidir. Ona iman etmeyen birinin iyi yada kötü olması önemsizdir. Allaha imanı varsa amelleri meşrudur. diğer türlü amelleri çöpe gider. Afrikada dua edip yardım dilemesine rağmen çocuğu açlıktan kırılan bir kadının isyan etmemesi hani tanrı sen nerdesin dememesi gerekir. Ya da kızı kaçırıl tecavüze uğrayan bir kadın sen ne biçim Allahsın bu mu bana reva gördüğün derse dini yok olur tüm iyilikleri boşa gider. ama o kadının kızını kaçırıp ona tecavüz edip öldüren adam gebermeden önce iman eder ve imanında samimi olursa Allah onu affeder ve günahlarını sevaba çevirir eğer adam salih amel işlerse tevbesinin üstüne. Şimdi burda çok net görülmektedir ki adalet iyilik merhamet tanırının umrunda dahi değildir. Adil olan merhametli olan biri tanrıyı yok saymışsa işi bitmiştir. Ama firavun kadar kötü birisi tövbe edip bundan vazgeçerse Allah onu affedecektir. Allah kendi kitabında çıkın ayetlerimi arayın der. Anlarız ki Allahın tek ayeti kuranla sınırlı değildir. Fizik kurallarıda tanrı ayetleridirler mesela. Ama pskiolojik ayetlerde vardır. Fıtrat ayetleri gibi. Bir canlıyı sürekli mütemadiyen açlıkla fakirlikle cinsel tatminsizlkle asla beğenilmeme ile yani kötü şeyler ile karşı karşıya bırakırsak o canlı mutlaka isyan edecektir. O canlı mutlaka baş kaldıracaktır. Mutlaka neden diyip bunu başına getiren tanrı dahi olsa ondan nefret edecektir. Ucunda cehennem olmasının zerre değeri yoktur. Tanrı ise asla yüzde yüz kanıtlanamayacağı için bu sınanan şahıs tabikide ne tanrısı lan hani tanrı diyecektir. KESİNLİKLE BUNU DEMEK ONUN HAKKIDIR VE DOĞAL OLANDIR. OLMASI GEREKNEDİR. HATTA OLACAK OLANDIR. BUNLAR DEFAATLE SÜREKLİ YAPILAN PSİKOLOJİK DENEYLERLEDE ELDE EDİLEN SONUÇLARDIR. Allahın mutluluğun zerresini vermediği acı ve nefretle gaddarlık ettiği bu insanlar eğer isyan ederler yada dinlerinden dönerlerse Allah onları bide dünyada verdiği zillet boğduğu kin yetmemiş buna doymamış gibi ebedi cehenneme atıp artık sonsuza kadar o canlının canını yakacaktır. Ama 10000 kadınla erkekle olan cinsel doyumunu tamamen yaşayan, egosunu beğenilme duygusunu tamamen tatmin edip doyurabilen istediği herhangi bir malı rahatlıkla edinebilen hergününü farklı geçirebilecek kadar zengin olan insanda günün birinde dünya zevkinden bıkıp arayışa düşebilir ve tanrıyı bulduğunu zannedip tövbe edebilir. zaten halihazırda tüm hazzını doyurduğu için tövbeside samimi olması çok daha kolaydır. kalmamıştır açlığı onun. allah ise ona ebedi cenneti verebilir. kuranın hiçbir sayfası hiçbir ayetinde asla bu dediklerimin zıttı tek bir tane dahi ayet bulunmaz. aksine kuranın tanrısı ŞİRK dışında ne olursa olsun affedeceğini söyler. Bu tanrının varlığına inanmak... bilemiyorum. zor. kimine gün yüzü göstermeyecek kadar düşman kesilen tanrı ganimet olarak kadın alınmasına izin verir. peygamberine evlilikte sınır koyarken elinin altındakile MÜSTESNA der. hiçbir sosyla davaya çözüm olamayacağını bildiği halde zeydin eşini peygambere nikahlar. ve daha niceleri... böyle yazması güzel. eczacısın. hayatın muhtemelen yerinde belki bir ton flörtün var yaşamın tadını alabiliyorsun iman etmekte geriye ancak bir seçenek olarak kalıyor ama fakirlikten çocuklarını okutamayan hiç okul yüzü görmeyen ve sonunda bana sadece ızdırap yaratan bir tanrıyı tanımıyorum diyen biri için bu yazdıklarınız masaldan gayrı değil bilesin. anlattığım örneği kurandan tek bir ayetle terse düşür haksızmışım derim haberin olsun.
YanıtlaSilAllah'ın adaletli olmadığını söylemişsiniz ve gerekçe olarak açlıktan ölen veya tecavüze uğrayan çocukları göstermişsiniz.
SilÖncelikle onlara karşı vicdanen duyarlı olmanıza çok sevindim, peki Allah'a suç atmadan önce hiç kendinize sordunuz mu açlıktan ölenler için ne yaptınız bugüne kadar? Veya kendini savunamayan çocuk veya kadınlara yardım etmek için herhangi bir atılım da bulundunuz mu?
Suçu Allah'a atmak ve kenara çekilmek kusura bakmayın ama bana pek samimi gelmiyor.
Yazınızdan Kuran'ı okuduğunuzu anlıyorum. Çok kolay kavrayabileceğiniz gibi Kuran'da bize söylenen bu dünyanın bizler için bir sınav yeri olduğu ve eylemlerimize göre ahiretteki yerimize yerleşeceğimiz. Bu saydığınız insanların uğradığı zulüm onların olduğu kadar belki bizim de imtihanımızdır hiç böyle düşündünüz mü?
İkinci sorunuza gelirsek, daha doğrusu soru değilde şahsi tespitiniz diyelim, bu dünyada istediği her şeyi yapıp sonra tövbe edip ahirette de kurtulmak gibi bir şeyi nereden çıkardınız? Delil olarak kullandığınız ayetlerde kastedilen kişinin samimi bir pişmanlıkla yaptığı tövbedir. Yoksa günümü gün edeyim yaşlanınca zaten tevbe ederim gibi bir mantık kabul edilemez.
Ayrıca kimin ne zaman öleceği belli değil, istediğim her şeyi yaşayayım sonra tevbe ederim nasıl olsa mantığı kısa tabirle akılsızlıktır.
Son olarak affedilmeyecek tek günah evet şirktir, fakat şirki dar anlamda düşünmeyin. Allah'ın indirdiğine uygun davranmayan ve insanlara zarar veren bir kişi ya hevasını ya da Allah yerine koyduğu hocasını/şeyhini/büyüğünü kendine tanrı edinmiştir çünkü Allah'ın kitabına gerçekten iman eden bir kişi insanlara tecavüz edemez veya kimseyi açlıktan ölmeye terk edemez.
Yazımı Leyl Suresinden ayetlerle bitirmiştim. "Her birinizin çabası farklıdır" diyor Yaratıcımız. Bu dünyadan sığ bir algıyla baktığımızda belki ben üniversite okuduğum için hiç okuyamamış birinden daha şanslı görünüyor olabilirim sizin gözünüze. Fakat Allah katında bu dediğimiz şeyin hiçbir önemi yok. Önemli olan sahip olduklarımızın az veya çok olması değil, elimizdekilerle ne yaptığımızdır.
Selametle.
Benim dediğim örnekleri olumsuz kılmamanız anlaşılır. Ayrıca ben size yaşlanana kadar zevk içinde yaşayıp tövbe eden ve samimi olan adam cennete gider mi diyorum. Cevabı kuranda evettir. Açlıktan kırılıp isyn eden dinden dönen cehennemlik midir? Cevabı evettir. Konu bu. Konu açlardan sorumlu olmak değil konu bu. Ve bunun aksi tek bir ayet yok. Ve bu ne yazık ki inanmayı seçtiğin Allahı adil kılmıyor. Allah çocuk tecavüzcünü affeder mi? Evet. Tecavüz ettiği kişi veya annesi babası isyan edip dinden çıkarsa sonu ebedi cehennemdir. Adil bir Allah kendisine inanıp inanılmamaına göre değil salt davranışa göre insanı dener. Kendisine iman şartı koşan Allah anlayışında adalet sadece defodur. Dediğim gibi tonlarca senaryo üretebilirim. Hep kötü senaryo kuranın onayladığı senaryodur. Belki bunu anlmanız için belli ezberleri yıkmanız ve olaya başka açıdan bakmanız gerekir. Kuran gerçekten insan için olan bir kitap değildir. Kuran Allaha imana şartını herşeyin üstünde tutan ve geri kalanı Allahın dilediği kişi için affedeceği dilediği kişiyi saptıracağını söylediği cehenneme doldun mu deyip daha yok mu cevabını aldığı insanlardan ve cinlerden birçoğunu cehennem için yarattığını söyleyip kendi peygamberine eş konusunda ayrıcalıklar tanıdığı bir kitaptır. Kuranda ondan asla tecavüz geçmez. Tecavüzüde yusuf kıssasıyla anlatmaya kalkarlar. Kuranda o yüzden kölelik vardır. Zina pat diye yasaklanmış ki o dönem yaygındı fakat kölelik pat diye yasaklanmamış. Merhmaetli ve adil bir Allah modeli heleki kuranda anlatılan Allah modeli kendi yarattığı dünya ayetlerine karşıdır. Şimdi kendisine tövbe eden herkesi (tövbe edebilmiş olanı yani ölmeden nasılsa yaşlanınca ederim diyen değilde hakikaten yaşlanınca eden) kötü ve iğrençlikle dolu bile olsa affederken kan kusturduğu insandan fıtratüstü bir sabır bekleyip sonra isyan mı ettin işte ebedi cehennem diyen bir Allah modeli mevcuttur. Adalet dediğin kavram heleki Allahın adaleti dediğin kavram kesin olmak zorundadır.Fakirlikten tatminsizlik ve mutsuzluktan canı çıkan adamın isyanını ebedi cehennemle sonuçlandıracak allah hayatı zevk içind gçmiş birinin tövbesini ebedi cennetle sonuçlandırabilir. Koca insanlık tarihinde tek bir kere bile bu olmuşsa ki bırak tek bir kereyi Allah zaten bu adaletsizliği trilyonkarca kez yapmıştır o Allahın adaletinden bahsedemez. Mesele açlardan sorumlu ve imtihna tutulduğumuz sosyal mesajı değil. Bu sadece bir slogan o kadar varsayım bile olmayabilir. Mevzu budur. Soru gayet net ve basittir. Tğm zevki tatmış ve tövbe etmiş biri cennete gidebiliyorken canı çıkarılmış hayatı mahbolmuş biri dinden çıktığında cehenemden çıkamıyorsa adalet nerde? Hevayı şirk edinme meselesine gelince. O zaman cenette giren insan kalmaz. Bu dediğiniz sünnilerin gizli şirk dediği bir konudur ki sizin demenize ayrıca şaşırdım. O zaman herşey şirk sayılabilir.
YanıtlaSil
SilKuran’da bahsedilen ve Allah’ın kabul edeceği tevbe nedir gelin bakalım:
“Allah’ın kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah bilir/ Alim, en doğru hükmedendir/ Hakim.” Nisa Suresi/ 17
“Onlar, utanç verici bir iş yaptıkları veya kendi kendilerine haksızlık ettikleri zaman Allah'ı anar ve günahlarının affı için yalvarırlar. Zaten günahları Allah'tan başka kim affedebilir? Bunlar yaptıkları fenalık üzerinde bile bile ısrar etmezler.” Ali İmran/ 135
Peki Allah’ın kabul etmeyeceği tövbe nedir? Cevap yine Kuran’dan buyrun:
“İmanlarından sonra küfre sapmış, sonra da küfürde daha da azmış olanların tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. Onlar sapıkların ta kendileridir.” Ali İmran/ 90
“Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da herbirine ölüm geldiğinde ‘işte şimdi tövbe ettim’ diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık.” Nisa Suresi/18
Benimsediğiniz mantık bu ayetlere baktığımızda yanlış. Tecavüzcüler, katiller, hırsızlar vs. hepsi her suçu işleyip en sonundaysa 'Tamam şimdi Allah'a inandım' deyince kurtulmuyorlar gördüğünüz gibi. Allah kimin tövbesini kabul edeceğini açık bir şekilde belirtiyor.
Şunu da belirtmek isterim ki bence ‘adalet’ kavramını çok farklı anlıyorsunuz. Bir de şöyle düşünün, diyelim ki hayatınız boyunca hep kötülükler yaptınız. Daha sonraysa çok pişman oluyorsunuz ve affedilmek için yapmayacağınız şey yok. Samimi bir pişmanlıkla hayatınızı yeniden inşa etmeye çalışıyorsunuz fakat ne yaparsanız yapın önceden yaptıklarınız yüzünden Allah sizi affetmiyor. Sizce bu mu adalet?
Ayrıca Kuran’da tecavüz geçer ve Allah’ın bu zulme maruz kalanlara karşı merhametli olduğu söylenir.
“Basit dünya hayatının geçici çıkarı için iffetli kalmak isteyen gençleri fuhşa zorlamayın. Kim onları buna zorlarsa, bilsin ki Allah, onların zorlanmalarından dolayı onlara karşı çok bağışlayıcıdır/ Gafur, rahmeti kesintisizdir/ Rahim.” Nur Suresi/ 33
Kuran’da içki içmekte kademeli olarak yasaklanıyor, sizin mantığınıza göre eğer Kuran’da kölelik meşruysa içki içmenin de meşru olması gerekir.
Bir de şunu söyleyeyim, hayatı boyunca pek çok sıkıntı çekip çok zor imtihanların altından kalkan bir insanla ortalama bir hayat sürüp çok bir mücadelesi olmayan insan elbette ki aynı cennete girmeyecek. Tıpkı her suçlunun aynı cezayla cezalandırılmayacağı gibi.
Heva ile şirk koşmak benim uydurduğum bir şey değil, Kuran’dan öğrendiğim bir şey:
“Arzusunu/egosunu tanrı edineni gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?” Furkan/ 43
Sünniler neye inanıyor bilmiyorum ama evet şirk bize öğretilenden çok daha geniş kapsamlı bir şeydir.
Normalde yazmamam gerekir ama yazayım tek tek;
YanıtlaSilNisa 17; eğer burdan Allahın tövbesini kabul ettiği kişiyi bilmeden işlediği günahların affını dilemekten sorumlu tutacaksak şu var. Kimse bilmediği şey için tövbe edemez. Günah olduğunu bilmediğin şey üzerine tövbe edemezsin. Demek ki burdan kasıt ki o bilmeden lafı cahillik lafıının karşılığıdır. Nefsini kontrol etmede cahil olan kişiden bahseder. Yani zina etmek herkes tarafından bilinir ki günahtır. O zinanın tövbesi yoktur demeliyiz. Ayrıca derin düşünce anlaşılır ki sadece ŞİRK bilmeden işlenir. Lat menat uzzaya tapanlar onlar bizi Allaha yaklaştırsın diye dua ediyorduk demişerdir. Yani cahillerdir. Zina alkol faiz iftira cinayetin tövbesi bu ayetle hükümsüz kılınmış olurdu. Sadece farkında olmadan işlenen küçük günahlar haset etme bir anlık veya farkında olmadan harama bakma gibi şeylerin affı olurdu. Demek ki ayet nefsine karşı cehaletten bahsetmektedir.
Ali İmran 135; utandıkları bir iş yaptıkları zaman bunun farkında olmaları gerekir. Bunun farkında olduktan hemen sonra tövbe ederler. Günahları affedilir ve bunu artık tekrarlamazlar. Bu ayet zaten tövbe nedir onu açıklıyor. tövbe istiğfardan farklı birşeydir. tövbe ileriye dahil senettir. BİLE BİLE yapmazlar demesi bu sebepledir. Halbu ki bu TÖVBE ettikten sonraki bir hadisedir. Benim bahsettiğim mevzu tövbe değildir. Çünkü her türlü dünya zevkini tadan adam henüz tövbe etmemiştir. Edipte tekrar geri dönerse bile bile yaparsa bu ayet o zaman açıklama niteliği taşır.
Ali İmran 90: Bir insan imandan sonra küfre sapmışsa bu o insanın cehaletinden olmak zorundadır. Veyahut bu o insanın çıkarındandır. Ayetin indiği dönemde dinden çıkanların sayısının bir hayli fazla olması hatta tevbe suresinin bir ayetinde ayet indiğinde birbirlerine bakıp ordan ayrılmak isteyenler olması bu ayeti daha ayrıntılı kılar. Eğer bilmeden işlenen günah affediliyor olsaydı imandan sonra küfürde ancak cehalet ile açıklanabilirdi ve aslında affedilmesi gerekirdi. Zaten ben size Allahın küfrü şirki affetmediğini söylediğim için bu ayeti cevabınızda kullanmanız kelime israfı olmuş ama yinede bir diğer ayeti mana olarak açıkladı. Zaten kuranın iddiası bir ayetin diğerini açıklamasıdır. Bu çok konuyla ilgili bir ayette değil
Nisa 18: ölğm geldiğinde der. Ben ölmeden önce diyorum. Zaten ölüm geldiğinde günahın affedilmeyeceği firavun kıssasında anlatılır. Bu da benim anlattığım konuyla alakalı değildir.
Nur 33; bu ayetin tecavüzden bahsetmesi zorlama ötesidir. Bu ayet geldiğinde o dönemde hala mekkedede medinedede insanlar kızlarını fuhuşa zorluyorlardı. Hatta karılarınıda zorluyorlardı. Bu ciddi bir gelir kaynağıydı. Kuranda fuhuşun geçtiği yere tecavüz anlamını koymak çok enteresan. Çünkü fuhuş tecavüz değildir. Zaten bu ayetin garipliği şudur. "İffetmi kalmak isteyen" kızlarınızı fuhuşa zorlamayın. Ama iffetli kalmak İSTEMEYENİ? Yani ayet içinizdeki kızları direk fuhuşa zorlamayın diyebilirdi. Ama bunh dememişki zaten tefsiri çok uzun bir ayetti sanırım bu okumuştum bi defa.Aynı anlamı tecavüze çevirirsek içinizde iffetli kalmak isteyenlere tecavüz etmeyin anlamı çıkar ki buda ters anlamdır. İffetli kalmak stemeyene tecavüz edin anlamı çımar zıttından. Yani hem burda bahsedilen tecavüz değil hemde ayete hangi kızlar? sorusunu sordurabiliyoruz. Buda ayetteki garipliktir bence zaten.
Aradaki yazınıza gelelim; çok sıkıntı çekenle normal yaşayan iman sajiplerinin aynı cennete gitmeyeceğine dair olan inanca. Birincisi evet bu kurana göre doğru olabilir. İkincisi bunun bir önemi yoktur. Çünkü cennette üzüntü ve keder yoktur ayrıca fussilet 31de nefislerinin istediği herşey vardır der. Yani alt mertebedeki üst mertebedekini kıskanmadığından bunun bir önemi olamaz. Alttakine bir kayıp değildir bu. Eğer bu alttakine bir kayıpsa o zaman orası cennet olmaz. Üstteki ise ben çok daha sabrettim o yüzden burdayım yaşasın diyemez. Çünkü kıstas kıyaslama gibi şeylerde cenette doğası gereği varolamaz. Ama her halğkarda alttaki üzülmeyeceği için bu zaten "adaletsizlik" kanıtıdır. Adaket kanıtı değildir.
YanıtlaSilDiğer sözünüze gelelim; Tanrı gerçekten pişman olanı affetmesin mi? Hayır tabiki affetmesin. Bugün siz adam öldirüp pişman oldum deiğinizde affolmazsınız cezanızla yaşarsınız pişmanlığınızı. Öldürülenin suçu neydi peki? Onun geri dönme şansı yokken senin neden pişman olma şansın olacakmış ki? İşte adalet budur. Tabikide tanrının asla affetmemesi gerekir. Zateb affedicilik ve adalet kavramları çelişir. Bu hukuktada böyledir. Üstelik tanrı affının sonucunda cezadan kurtulma yoktur ödül vardır ödül!
Tabi tövbe ile ilgili tüm ayetleri buraya koymamışsınız. Allahın şirk dışında tüm günahları dilediği kişi için affetmesi gibi. Hadi neyse olur o kadar:) ben kuranı çok fazla okuduğumdan biliyorum zaten paylaşmanında lüzumu yok
Furkan 43; egosunu ilah edineni gördün mü der. Bu şehveti ilah edinmek değildir. Bu kendi özbenliğini egonu ilah edinmektir. Burda kibirden bahseder. Yani aslında burda sürekli cinsel ilişkiye zinaya giren bir kadının erkeğin şehvetine tapıp cehenneme ebedi bilet almasından bahsetmez. Zaten şehvet kuranda aşapılanan nişey değildir. Kuranda nikah tanımı dahi tam yapılmamıştır. Zinadan kasıt bile çoğu durum için anlaşılmazdır. Yani bir kızla ben aynı evde yaşarsak ve birbirimize söz vermişsek bende kıza bir miktar para verirsem nikahlanırız olay budur. Sonrada ayrılırız ki sonra o kıza geri dönmeyeyim diye o kesmek başka bir adamla yatmış olması şartı gelmiştir. Sanırım bunun önünü kesmek istemişler
liimra selam,
YanıtlaSilöncelikle hafız değilim ayet numaraları ezberimde değil
burada ayet numaraları paylaşmayacağım sende kuranı çok okuduğunu söylemişsin,
öyleyse yazdıklarımın kuranda olduğunu biliyorsun,
"gerçeği arıyorsan GERÇEKTEN" gidip
bakıp bulabilirsin. yazdıklarının tamamına cevap vermeye çalışacağım
(ilk mesajından itibaren)
senden ricam lütfen yazacakları yavaş yavaş ve birkaç kez oku,
yazacaklarım tıpkı seninde değindiğin gibi
hayatın içinden örnekler...
1)evet allaha imanın yoksa yaptığın iyiliklerin bir anlamı yoktur,
öss de tüm soruları doğru yap ama tercih formuna adını yazma. hepsi gitti!
sorunun cevabı bu bukadar basit.inanmadığın ve şükretmediğin allahın sana
bağışladıklarıyla gidip başka birine yardım etmen seniahirette kurtarmamalı bencede.
allahın sana verdiği nefesle vucutla kısacası tüm imkanlarla allaha nankörlük
edeceksin ama başkasına yardım edeceksin. o yardımın kendi vicdanını tatmin etmek
sadece emin ol. gelip benden aldığın benim 10 liramı yoldaki dilenciye vermen iyilikmi sence ?
allahın sana verdiğini gidip birine vermende iyilik değil, önce sana verene bir teşekküret.
2)afrikada çocuğu açlıktan ölenede, çocuğu kaçırılanada tecavüze uğrayanada,
yakınını sevdiğini kaybedenede, allah zaten yardım edildiğini söylüyor kuranda.
bu ayetin numarasını hatırlamıyorum ama kuranda yakını öldürülen ve intikam almak
istiyen kişiye affetmesi için söyleniyor(ayetin yanılmıyorsam son cümlesidir bu cümle).
ayrıca bunun kuranda yazmasınada gerek yok
ki zaten herşey kuranda yazmaz bunu hayatın içinde görürsün.
çevrende çocuğunu annesini babasını kardeşini kaybeden hatta kötü bir şekilde kaybeden,
çocuğu vatan için şehit olan insanlar yokmu ? hala yaşıyorlar değilmi ? hatta gülüyorlar.
buda allahın insanlara verdiği bir nimet, hayata devam ediyor,
evet afrikada çocuğu kaçırılan veya tecavüz edilenin de durumu gerçekten çoook zor
ama unutuyorsun acını, zamanla azalıyor.bak allah sana "zamanla unutma" diye
çok büyük bir nimet vermiş, hergün aynı acıyı aynı ölçüde çektiğini düşünsene.
hiç acı çekmedinmi ? çocukluğunda gençliğinde ?
hala aynı seviyedemi o acın ? herkesin acısı kendine büyük, allah dağına göre kar yağdırır,
allah kuluna kaldıramayacağı yük yüklemez.
bir çocuğu kaçırıp tecavüz edip sonrada tövbe edip bağışlananın örneğini vermişsin,
ben eminimki böyle bir insan tövbe edecek kadar kötülükten iyiliğe dönmez
(kuranda allah kötülük yapanlara kötülüklerine devam etsin günahlarını artırsın
tövbe kapısı daha çok kapansın cehenneme boylasın diye zaman tanıdığınıda söylüyor),
bu insan zaten kötülüğün zirvesinde biryerlerdedir,bence bana bu konuda katılıyorsundur.
tamam diyelimki bu insan o zirveden döndü ve çok pişman oldu tövbe etti;
ölene kadar bunun acısını pişmanlığını çekerek zaten hem cehennemde hem burada cezasını çekecek,
ger gece her saniye yaptığını unutmayacak vicdan acabı çekecek,
hiçmi duymadın? birini öldürdükten sonra ömrü boyunca her gün her gece öldürdüğü kişinin
yüzünü gören ömrü boyunca sürekli bu acıyı çeken ? eee ömür boyu yaptığının karşılığını görmesi
allahtan bir ceza değilmi sence bu dünyada ? cezasını çekeni allah neden affetmesin ?
ki bu söylediğimiz bence istisna bir örnek; bukadar büyük bir günaha girip tövbe eden...
firavunun tövbe etmeyeceğini allah bilmiyormuydu ? herşeyi bilen allah ? ama allahın yasası bu,
tövbeleri kabul edenim, "ama" kendisini düzelterek tövbe edenleri. firavun ilahlığını ilan etmiş
biri olarak ne yapacaktı? herşeyi bırakıp halkı gibimi yaşayacaktı yani?
ferrarisini satan bilge:) metrobüsemi binecekti ?
demek istediğim şu; eğer anlamak istersen gerçekten anlarsın.
kötülüğünü devam ettirirsen eğer
gitgide daha kötü biri olursan artık bu bağımlılığından(diğer bağımlılıklar gibi)vazgeçemezsin,
işte bu yüzden kötü işler yapmış birinin tövbe edebilecceğini
dolayısıylada affedilebileceğine inanmıyorum. kendini bataklığa batırmış artık çıkamaz.çok zor.
yazımın ilerleyen kısmında bu "kötülük ve günah bağımlılığına" tekrar değineceğim.
YanıtlaSil3)"bir canlıyı sürekli açlıkla farkirlikle cinsel tatminsizlikle kötü şeylerle karşı karşıya
bırakmak" konulu mesajına istinaden yazıyorum;
eğer böyle yaparsan isyan edecektir mutlaka demişsin ?
bunu neye dayanarak söylüyorsun?
sanırım norveçte finlandıyada falan yaşıyorsun.
etrafında fakir, çirkin ve haz yaşamamamış insan hiç yok.
çevrendeki herkes zengin güzel yakışıklı ve tüm hazları tatmış heralde.
ben istanbulda yaşıyorum ve etrafımda birileri tarafından beğenilmeyen,
maddi durumu kötü olan, kömürlük gibi yerlerde yaşayan,
ama yinede allaha isyan etmeyen insanlar var ve içlerinden sadece allaha inanmakla kalmayıp
ibadetlerinide yerine getiren insanlar da var.
bir gün türkiyeye gelirsen onlarla tanıştırabilirim seni.
sen "kendi zihniyetinle ve düşüncelerin ile,
başka insanların içinde bulunduğu bu zor durumlarda allaha isyan edilmeli" diyorsun açık şekilde
"edilebilir tabi, insanız sonuçta, ama etmemeli" diyorum bende
ki allahın istediği ve bize yüklediği sorumlulukta bu.
ben; çirkin olmanın, fakir olmanın yada imkansızlıklar içinde olmanın karşısında
güzel, yakışıklı, zengin, her türlü imkana sahip olmanın daha zor bir dünya sınavı olduğunu
düşünüyorum. zenginsin paran var,
günahlara sınırsız giriş kartın cebinde demektir :)
eğer amaç mantık türütmekse?
mantık şunu söylüyor; amaç daha az günah işlemek ise
fakir birinin zengine göre işleyebileceği günah sayısı daha az.
öyleyse zenginin günah potansiyeli yüksek
güzelsin (yakışıklısın) e doğal olarak herkes peşinde.
hmmm namusun iffetin için zor bir sınav veriyorsun bence.
zenginsin güçlüsün ama erdemli ve mütevazi olmak için zor bir sınav veriyorsun bence.
ayrıca allah sana bu verdiği zenginlikte fakirlerin de hakkı olduğunu ve
onlarla paylaşmanı emrediyor hadi ver bakalım tatlı paracılarını, paylaş bakalım ?
kolaymı paylaşmak ? 2000 tl gelirin var diyelim ver bakalım 1000 tlsini fakire verebilecekmisin?
adamın milyonları var verebilecekmi mesela yarısını yada ihtiyacından fazlasını?
hayal et... ev alacaksın ve para biriktirdin diyelim 300bin tl, versene 50 bin tl fakire ?
parası olmayan için "olsa veririm" demek kadar kolay değil dimi ?
bana burda;
bill gates gibi 100 milyar doları olupta bikaçyüz milyon dolar yardım kuruluşlarına
göstermelik verilen paraları savunmayacaksın diye düşünüyorum. :)
zengin olan; "paylaşmıyorum, hepsi benim ben kazandım"
fakir olan; "bende bunu kabul etmiyorum hatta hırsızlık bile yaparım"
güzel olan; "herkes beni arzuluyor ben seçilmem seçerim zevkime bakarım"
çirkinde; "kimse beni istemiyorsa bende onları zorla elde eder,tecavüz ederim" derse....
aralarında bir fark olmayacak hepsi allahın cezasına çarptırılma riskini göze almış demektir.
burda iyi durumda olan güzel ve zenginle, kötü durumda olan fakir ve çirkin arasında fark yok.
he eğer dersenki;
"arkadaş yapanın yanına kar kalıyor zengin ahirette cezasını çekecek bile olsa
burada gününü gün ediyor, fakir ise iki tarafta da kaybedendir"
bende sana şunu söylerim;
"sonsuz" bir hayatın yanında dünyanın en güzeli bile olsa "sonlu" hayatının bir anlamı varmı?
sonsuzla sonluyu kıyaslamak zaten bir mantık hatası. vadedilen sonsuzun yanında...
bence şu alttaki söylediğine bir cevap veriyordur şu üstteki söylediğim;
-(Tğm zevki tatmış ve tövbe etmiş biri cennete gidebiliyorken canı çıkarılmış hayatı mahvolmuş
biri dinden çıktığında cehenemden çıkamıyorsa adalet nerde?)-
ayrıca zevk kavramı sana göre zenginlik ve cinsellikmi sadece?
neden peki şu senin yaşadığın norveçteki her istediğini yapan her istediğini alan refah içinde
yaşayan bu zenginler hala mutsuz? neden fakirlerle birlikte zenginlerde intihar ediyor?
hatta intihar oranı zenginlerde ve refah seviyesi yüksek olan ülkelerde daha fazla?
neden bukadar mutsuzlar ? bence sen mutluluğu zenginliği maddiyattan ve hazdan ibaret sanıyorsun.
psikolojiden bahsetmişsin bende birçok psikoloji ve beyin kitabı okudum ve
YanıtlaSilöğrendiğim "mutluluk anlıktır". bugün gerçektende dünyanın en mutlu insanı olabilirsin ama
yarına yada bir sonraki haftaya, aya, yıla bir şey kalmayacak o mutluluktan...
o anlık yaşadığın 20 dakikalık dünyanın belkide en büyük hazzı varya,
uğrunda herşeyin mübah olduğu ? işte o 21. dakikada dibi görüyor.
zirveye geliyorsun ve çakılıyorsun.... aldığın tüm hazlarda bu kural değişmiyor.
şu temel iksisattaki azalan marjinal fayda eğrisi herşeyde geçerli allahın doğadaki yasası.
yediğin;
1. yumurta güzel lezzetli keyifli faydalı,
2. yumurta eh tamam sorun yok yersin güzeldir ekstra protein
3. yumurta tamam bunuda yedin kasların balon gibi olacak şimdi
4.
5.
6.
7. yumurta bi bakmışsın fayda yok artık kusmaya başlamışsın ve ilk aldığın fayda bile artık çöpte :)
al sana zenginlik ve haz üzerine basit bir örnek,
aldığın hazlar bir noktadan sonra zevk vermiyor ve sana zarar vermeye başlıyor.
zenginliğin en büyük problemi...
hatta başka sapkınlıkların başlangıcı...
konu gelmişken,cinsel doyumluluğuna ulaşmış kişinin tövbesinden bahsetmişsin,
evet artık cinselliğe karşı bir isteği kalmamış kişi tövbe ederse allah kabul etmez elbet
firavunun son nefesinde ölüm yaklaştığında tövbe edip teslim olması gibi.
60 yaşında cinselliğe edilmiş tövbe sana bile inandırıcı gelmiyorken
allah bu numarayı yutacakmı sence? :):)
biraz özel olacak ama özür diliyorum hem senden hemde merve den;
ben 14 yaşımda biraz fırlama biraz şirin biraz sempatik biraz yakışıklı biri olduğumun
farkındaydım ve 30 yaşıma kadar malesef allahın yasak ettiği zina yasağını yüzlerce kez çiğnedim,
hayatın normal gereksinimi olarak gördüm, ne kuranla tanışmıştım ne gerçek islamla.
tanıştığım an tövbe ettim 2 seneden fazladır sağlığı yerinde bir erkek olarak tövbeme devam ediyorum
evleneceğim insana kadar yapmayacağım, hayatıma biri girmezse ölene kadar.
2 sene önceki düşüncem; "saçmalamayın abi insan 1 ay bile yapmadan duramaz",ama öyle değilmiş.
şimdi ben bu "haz alışkanlığımı" bırakarak allahın merhametini, bağışlamasını haketmedim mi?
sana göre etmedim ama bence kurana göre hakettim.
şöyle açıklayayım;
hiç sigara(veya içki) içmemiş birine gidip "merak edip denemek istersin ama sakın içme,
sigara(veya içki) zararlı" dersen bu işe yarayabilir ve kişi çokta zorlanmaz bu
tavsiyeyi uygularken. peki gidip 16 sene boyunca içmiş kişiye içmeyi bırak
demeyi denesene ? vazgeçirsene hadi ? belki iradesine dayanıp bir süreliğine ara verir
(etrafımız bu kişilerle dolu)
ama tamamen bırakması ÇOK ZORdur değilmi ?
sen kalkmış bir bağımlı ile bir bağımsızın yaptığı işi,
gösterdiği iradeyi aynı kefeye koyuyorsun? bumu senin adaletin?
16 yıldır yaptığım bu bağımlılığı 1 günde bırakmak kolaymıydı?
üstelik bahsettiğimiz şey yeme içmeden sonraki en büyük insani ve hayvani ihtiyaç!
bunun için insanlar ne suçlar işliyor. sigara içkinin bunun yanında lafı bile olmaz.
zina yapmamış nefsine sahip çıkmış birinin yaptığı iş çok büyük ve bunu küçümsemiyorum
ama çamura batmış kişinin o çamurdan kurtulup birde üzerini temizlemesi üstünü hiç batırmamaış kişiye nazaran
daha zor bir iş. malesef üstümü biraz fazla batırmıştım, keşke yapmasaydım.
buarada "alışmış kudurmuştan beterdir" sözüde boşuna söylenmemiş bence,
bu örnekte ben malesef "alışmış" karakteriydim.
4)bir sonraki mesajına istinaden;
YanıtlaSilgünah olduğunu bilmediğin şey üzerine tövbe etmezsin demişsin.
ben genç yaşlarımda zina ettim ve bununda günah olduğunu biliyordum,
ordan burdan duyduğum kadarıyla tabiki.
peki ben gerçek anlamda günahın ne olduğunu biliyormuydum ?
yada bana bu yasağı koyan allahın ne olduğunu, kim olduğunu biliyormuydum ?
evet "elma bir meyvedir" bunu biliyorum, peki "meyve" nedir ?
("zina bir günahtır", peki "günah" nedir, günahı koyan gerçekte kimdir?)
meyvenin tam olarak anlamını bilmiyorsam elmanın meyve olduğunu bilsem ne olur?
ben bana yasağı koyanı tanıdıktan sonra "yasağı tanıdım" ve "uyguladım".
öncesinde sadece yasağı duyuyordum ama bilmiyordum.
(uyguladığım bu yasaklara içki sigara bahis vs dahil)
"zina günahtır herkes tarafından bilinir öyleyse tövbesi yoktur" çıkarımını yapmışsın,
eee hangi günahın vardır öyleyse ? içki ? hırsızlık ? öldürme ? hak yeme ? dedikodu? iftira?
bilmediğimiz günah varmı ?
bunların günah olduğunuda biliyor herkes,
ama az önce zina örnediğinde verdiğim gibi nekadar biliyor ?
birşeyi "bilmek" için sadece o şeyi toplumdan çevrenden duyman yeterlimidir ?
hani araştırması ?
sen, ben ve merve neden duymakla yetinmeyip kuranı araştırıp okuduk?
"tövbe istiğfardan farklı birşeydir" demişsin. evet aynen öyle.
tövbe yönelmek demektir, sen iyiliğe yönelmişsen arada insan olarak
yaptığın hatalarla istiğfar edersin, allah bizim hata yapacağımızı biliyor,
ama kendini düzeltenin hatalarını affederim diyor.
yapılması gereken mümkün olduğunca duyarlı bir insan gibi yaşayıp
en az hatayı yapmak ve allahtan merhamet ve af dilemek.
sürekli tekrarladığın bir günahın yada hatanın
sence affı olurmu ? doğrusunu yüce allah bilir ama bence olmaz.
biyerden sonra düzeltmen bir son vermen gerekir. ve emin ol günaha bulaştıkça içinden çıkmak zor
kendini düzeltmek imkansız olur.
hayatın her noktasında bu böyledir;
85 kilo olduğumda buna bir dur diyip 70 kiloya indim sadece 3 ayda ama aynısını
kardeşim yapmayı reddetti ve 100 kiloya dayandı bu aralar,
şimdi ise oda istiyor ama bu sefer işin ağırlığında eziliyor, işi artık daha zor ve yapamıyor.
5)tecavüz ve fuhuş konusunda yazmışsınız,
peki diyelimki kuranda tecavüzün konusu veya cezası yok ve
merve nin verdiği ayet tecavüzle ilgili değil,
peki ya kuranın genelinden çıkan anlam ?
yazımın başından beri hayatta örneklerle açıklamaya çalıştım,
hepimizin gördüğü yaşadığı etrafında olan şeyler...
çevrenizde yoksa bile magazin dünyasında birsürü ünlü insan var tecavüze uğramış
(internette aratırsan yerli yabancı bulursun),
bu kötü duyguyu elbette hiçbir zaman bilemeyiz ve kavrayamayız.
farkındamısın bu tecavüze uğrayan insanlar;
hala yaşıyor, gülüyor, eğleniyor, sevgilileri oluyor, aşk yaşıyor, evleniyor, çocuğu oluyor
öyle değilmi?
yine kuranda yazan "kendilerine yardım edilmiştir".
derdi veren allah dermanı ve dayanma gücünüde veriyor. diceksinki bunun için intihar edenlerde var,
evet var ama hayatı rüya gibi olup her istediğini yapıp intihar edende var ? eeee ?
tecavüze uğrayıp hayatına devam edende var.. demekki intiharın sebebi tecavüz değil. yada tecavüz
en büyük acı en büyük yıkım en büyük psikolojik sorun gibi sürekli bunu örnek vermeye gerek yok.
tecavüze uğramasaydı hayatının başka bir bölümünde intihar edecekti belki?
etmeyeceğinin garantisi varmı?
bunun cevabını bir paralel evren olmadığı için bilemeyeceğiz hiçbir zaman.
he kuranda cezası bahsi geçmiyor da diyeceksin galiba?
tecavüz bir hırsızlıktır, bir zulumdür, bir öldürmedir, belkide hepsidir...
kuranda bunların cezası var, psikolojik ve hukuki olarak tecavüz neyse
dini olarakta tecavüz odur.
sana çok zor gelen bir sınav, bir başkasına senin hayal ettiğin kadar zor gelmeyebilir.
YanıtlaSiltam terside geçerli,sana çok kolay gelen zenginlerin sınavı sandığın kadar kolay bir sınav olmayabilir.
ben bok deliği gibi bir kömürlükte yaşayan aileyi gördüğümde nefes alamadım yutkunamadım,
ama benden daha çok güldüğünü daha mutlu olduğunu gördüm.
sana naçizane tavsiyem maddi manevi(hasta) zor durumda olan insanlarla biraz daha fazla zaman geçir,
hayatlarının tamamında ağlamıyor o insanlar ve belki senden daha az ağlıyor,
senden daha az endişe yaşayıp daha az stres yaşayabiliyor,
aynı şekilde çok zengin ama gerçekten çok zengin arkadaşlarımdan daha mutlu
olduğumu da gördüm, derdi hiç bitmiyordu, herşeyden şikayetçiydi.
"ben yerin dibine delikte açsam göğe merdivende dayasam sen inanmak istemiyorsan inanmazsın"
(tanıdık geldimi?)
6)yazmış olduğun "normal yaşayanla çok sıkıntı çekenin farklı cennete gitmesi ve
oradaki olmayan üzüntü keder ve nefis" konusuna gelelim;
kurandan anladığımız kadarıyla "iyi" ve daha "iyi cennet" var,
daha iyi cennetin de çoğunluğu eski insanlardan yani daha çok zorluk çekmiş
daha çok sabretmiş peygamber ve çevresi gibi insanlardan olacağını anlıyoruz.
onların daha iyi şartlarda belkide daha çok mutlu olduğu bir ortam,
diğer cennette de daha az mutlu olup yine de iyi şartlarda olanları düşünelim.
şuan için evet çok zulüm çeken ve çok hayırlı iş yapanın daha iyiyi haketmesi çok adaletli.
aynı fikirdeyiz.
ama orada üzüntü keder nefis kıskançlık olmayacağı için demekki üsttekide alttakide aslında aynı
pozisyonda, yani ne bir kayıp ne bir kazanç var iki taraf için,
sizin demek istediğiniz bu ve bu çok mantıklı bir yaklaşım size hak veriyorum.
peki bunun sizin için ne önemi var ?
bu biraz şuna benziyor, allah sana sonsuz mutluluğu vaadediyor ama sen ferraride varmı diyorsun?
herkes mutluysa ve kimin daha çok mutlu olduğunu sadece yaratıcı biliyorsa kimin umurunda ?
yaratıcı adaletini uyguluyor ve bunu sana nasıl uyguladığını açıklamak zorunda değil
(belkide ahirette öğreniriz)
ben üst seviye cennette %100 mutluyum sen alt seviye cennette %95 mutlusun,
bu seni mutsuz yaparmı ? bence yapmaz, diyelimki seni mutsuz yapar çünkü sen kıskançsın,
eee allah cennette kıskançlığada yer vermemiş, sen 95 birim ile mutlusun ben 100 birim ile mutluyum.
sen 100 birim mutluluğun nasıl bir duygu olduğunu bilmiyorsunki beni kıskanasın?
aynı meyveyi yediğimizde ben 100 birim mutlu olacağım sen 95.
dünyada da böyle ben elmayı yerken çok zevk alıyorum sen az.
ama elma aynı elma... bunu bilen sadece allah... öyleyse sorun yok...
sen şuan elma yerken diyormusun "ben daha az zevk aldım diye"...
kadınlar ilişki sırasında erkeklerden daha çok zevk aldığına dair
bir bilimsel açıklaması var, din diye tapılan şu bildiğimiz "bilim" işte...
hangi erkek isyan etti ve kıskandı kadını?
çocuk doğduğunda annenin yaşadığı mutlulukla babanınki bir mi ?
hangi erkek isyan etti bende doğurmak istiyorum daha mutlu olmak için ?
cennette neden olsun bu ? aynı şeyi yiyeceksin
ama diğeri daha çok tad alacak ve bu seni rahatsız etmeyecek
ayrıca bukadar şeyi yaratan yaratıcı bu düzenimi sağlayamayacak cennette ?
7)birini öldüreni allah affetmesin öldürülenin suçu ne demişsin?
YanıtlaSilöldürülen allaha karşı sorumluluklarını yerine getirmişse ölmesi bir ödül zaten,
kurana göre ölüm bir kayıp değilki.
lafa geldiğinde "yalan dünya","adaletsiz dünya","zalim dünya" demeyi bilenler
bu konuda neden "olan ölene oluyor arkadaş yaaa" diyorsunuz ?
hani dünya, arkasından çokta ağlanacak bir kayıp değildi ?
ölüncemi tatlı oldu ?
eğerki ölen kişi sorumluluklarını yerine getirmemişse,
allah "ölüm size gelip çatmadan kendinizi düzeltin diyor" seni uyarmış zaten, uysaydın.
ayrıca "ölenin geri dönme şansı yok ama öldürenin pişmanlık şansı var" neden?
diye haklı bir soru sormuşsun;
unutmaki ölmeden önce öleninde şansı vardı, kendisine hiç şans verilmemiş gibi konuşuyorsun,
şansını değerlendirmişse zaten ödülü kaptı.
bu dünyanın geçici zevklerinden ve üzüntülernden kurtuldu.
asıl burda zor durumda olan kişi: "öldüren",
asıl o ne yapacakta allah onu affedecek?hem zor sınava devam hemde artık kendisini affettirmesi gerek.
bir kişiyi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir diyor allah.
bu ayetten çıkardığım;bana sınavı çoook zor olacak gibi geliyor bu öldüren kişinin.
heee buarada;
sana göre bu şans nekadar?
kaç yaşına kadar?
neler yapmadan önce neler yapmadan sonra başlar ?
bunu sen kafana göremi belirliyorsun ?
40 yaşında başkası tarafından öldürülen adamın
allahın rızasını kazanması için 70 yaşına kadarmı yaşaması gerekiyor senin adalet anlayışında ?
40 yaşına kadar yaşamışsa ve öldürülmüşse bu bir haksızlıkmı ?
40 yaşından önceki verilen şans şans değilmiydi yani ?
herkes aynı hayatı yaşamalı aynı karakterler olmalı ve aynı yaşlarda ölmeli yani öylemi ?
size göre sınav bumu olmalı ? gerçek adalet bu yani ?
sadece kendinizi adaletli sayıp allahı nekadar kolay adaletsiz olarak itham ediyorsunuz..
kendiniz merhametlisiniz allah merhametsiz yani öylemi....
inanmadığınız hatta muhammedin yazdığına inandığınız kuran ın içinden
sorularınızın hepsine cevap arıyorsunuz,
kuran bir ansiklopedi yada bir arama motoru değil...
he aslında evet aklına geleccek tüm soruların cevabı var,
önce etimi kavurmalıyım soğanımı sorusunun bile
cevabını veriyor kuran.....
"AKLINI KULLAN" diyor.
(merve blog yazını katlettiysem özür dilerim, hakkını helal et, allaha emanet.)
My world 1 ben norveçte yaşamıyorum. 2 konuşmalarında referans yok çıkarom var. Tonlarca yazmışsın tek bir kere bile benim konuma değinmemişsin:) Ben dinden çıkarsa diyorum. DİNDEN ÇIKARSA! yani gidip fakir olup çıkmayanları göstermen garip olduğu gibi çıkıpıkmadıklarınıda tavırlarına bakop anlaman ayrıca verileri kabulde önyargıları kullandığını belirtiyor. Zinanın günah olduğunu bilipte yapman senin tövbeni kurana göre engellemez. Ama zina ile ilgili konu bu değildir. Hiç zina etmeyen ateist cehennemi boylayacaktır. Konumuz budur. Anlamamak için şahsi hırsı ve micadeleyi anlarım. Ama 14 yaşından 39una kadar zina eden adamı affeden tanrının ahlaklı nir ateisti affetmemesi zaten açıklanamayacak kadar büyük bir çelişkidir. Ve evet bana göre tanrı seni asla affetmemelidir. Çünkü yattığın kadınlar başka adamlarla evlenecekler ve sen bir çocuğun annesiyle veya bir adamın karısıyla geçmişte birlikte olmuş olacaksın. Tanrının bunu affetmesi tonlarca kelebek etkisi yaratır ki buralara girmeyeceğim. Ve tanrının sana adalet aına daha önce bir sürü erkekle seks yapmış bir kadını vermesi lazım. Bu kadın tövne etmiş olabilir. Ama tanrı hiç zina etmemiş bir erkeğe bunu "imtihan" diye verip sana vermeyebilir. Hayat seks ve zenginliktir(bkz. Evrim) Senin aslında dinen içi pek dolduruşamayacak sözler köşkü tadındaki savunmalarını bitirdikten sonra gelelim aslında ne demek istediğimi anlayan merve arkadaşıma
YanıtlaSilMerve çok haklısın. Ama bişeyi sana Allahın vermiş olduğu bir ön kabuldür. Yani biz Allahın kurandaki ey olup olmadığını tartışırken Allahın sana verdiği şey demen anormal bir savunmadır. Zaten onu Allah vermemişte olabilir. Veya çok daha büyük probşem kuranın Allahı vermemiş olabilir. BİRŞEY KENDİSİNİN KANITI OLAMAZ.
Gelelim pişmanlık mevzusuna; birisi birini öldürürse pişman olabilir. Bunun zaten açıklaması basittir. Tüm dünyanın bunun ona berbat bişey olduğunu önceden söylemesi. Çocukluğundan beri insan öldürmüş ve izole edilmiş birii vicdan azabı çekmez zaten ki buna çrnek profesyonel askerlerdir. Hatta birçok katilde buna örnek gösterilebilir(bkz. Sinaloa Cartel Los Zetas Cartel) yani af dilemesi ve pişman olması asla çocuğu öldürülen veyahut tecavüze uğrayan kişinin canının yanması kadar yanamaz ki kuran zaten buna kısas hükmü getirmiş ama yapabiliyorsan affet demiştir. Tabi bunuda ilkini erkeğe erkek hüre hür köleye köle diyerek demiş olsada sonra genel kapsamşı bir çalışma yapmışlar başka bir ayet inmiş.
Yani sonuç şudur. Bir insan iyi ve ahlaklıysa ama imansızca EBEDİ cehenneme girecek ama My World gibi ilerde birçok çocuğun annesiyle birçok adamın karısıyla zinada bulunan ama 27 28 yaşlarında(evlilik yaşlarında) tövbe eden birisini affedecek. İŞTE ÇIRILÇIPLAK GERÇEK BUDUR. Kuranın tanrısı sadece kendisine ve paygambrrine imanla ilgilenir. İman yoksa amel meşru değildir. Ne yazık ki bu çıkmazın bir çözümüde yoktur. Tahrim 123456 veya ahzap 37 50 nebe 33 gibi surelere hiç girmeden olayı anlstöaa çalıştım. Gerçeği aramak için kafatasını çatlatması gerekir insanın. Ha my world bu arada izmir diyarbakır urfa trabzon elazığ ve erzincanda hayatımı sürdüm. Ankara doğumluyum. Kendimi yakışıklı ve piç diye tanımlamadım. FARAZİ ŞEKİLDE OLAYLARI ELE ALMADIM. mutluluğun (mutlak zevkin neden güç ve seks bu çağda güç paradır olduğunu araştırısan bunun üzerine ne kadar genimiz olduğunuda göreceksin)
Konu bitti artık cevap yazmayacağım merve zaten anlattığım şeyi son yazısında yazmış. Kolay gelsin
Merve ayrıca acıları UNUTMA konusunda lütfen daha fazla araştırma yap. 6 yaşında tecavüze uğrayan bir kız çocuğunun bunun travmasını ölene kadar yaşadığı asla unutamadığı ve hatırladığı çoğu an nöbet gibi panikatak gibi durumlar yaşadığını bu hatırlamalar tetiklenirse çok daha büyük psilolojik vakalarla karşı arşıya kalınacağı ve ölene kadar bunun o kızın hayatını mahvetme olasılığı olduğunu bilrsin böylece. Özellikle pskiyatrist veya psikolog farketmez onlara gelen vakalara bakmanı öneririm. Hayat gerçekten soğuk ve ıssızdır. Kimi zevk içinde yaşarken kimi kırılır. Ve ne yazık ki bunun dışında bir gerçeği ne biz kanıtlayabiliriz ne kuran. Kuranın Allahına göre bile güzellik önemlidir. Muhammede güzellikleri hoşuna gitse bile demiştir. Ne yazık ki bu Allah buna kuranda yer verirken çirkinden bahsetmemiştir bile:) bahsi yok:) herşeyi güzel yarattım demiştir. Herşey beni tespih eder demiştir. Ama herşey güzel değildir. Binlerce anomali ile doğan insanlar vardır. Hayatta kalmak için savaştığı örümceğin içine kendi yumurtalarını bırakan ve yumurtalar örümceği içten içe yiyince dışarı çıkan arılar vardır. Bunlar güzel değildir. Bunlar tespih değildir. Ve ne yazık ve acı ki dünya zengin ve güzel görünenlerin dünyasıdır. Ayrıca biri my worlde söylesin isandinavyada mutsuzluktan intihar eden sayısı konyanın bir ilçesininkinden bile azdır. Dünyanın en mutlu yerleri oralardjr. Çünkü güzeldirler ve ekonomik refahları vardır. Cennet cehennwm var mıdır bilemem. Belki var belki yoktur. Ama oraya alım kendini bir kitaba inandırmaktan geçiyorsa bu çok gariptir. Eğer tüm ahlakı yaratan tanrıysa o ahlakın dışına çıkanlar cezalandırılır. Ve af olmaz. Kurallar nettir ve geri dönüş yoktur. Hayatı zenginlikle yaşayanlar ahlaksızlık yapıyorsa bedelini öder. Fakir yaşaynlar ahlaksızlkk yapıyorsa bedelini daha az öder. Çünkü onun ahlaksızlık için sebebi ve açlığı çok daha büyüktür. Yine cezalandırılır ama zengin kadar değil. Ama tüm bunlardan ziyade cennet ve cehennemi belirleyen ana sebep insanın kalbini kırmak olmalıdır. Birinin kalbini kırdıysan tanrı tövbe kabul etmemelidir. Bedelini ödemelisindir. Bir hayvandan bile gözyaşı döküldüyse senin yüzünden bedelini ödemelisindir. Ama kuranın tanrısı ne yazık ki böyle değil. O my world gibileri affederken kandisini sorgulayn ve hayatının hiçbir aşamasında kadınları et parçası görmemiş insanları ebedi cehenneme atıyor. Birde ebedi. Sonsuza dek! Bu nedir yahu? Nedir bu? Bunun açıklaması yoktur. Tüm bunlar elbetteki yaratıcıyı yalanlamaz. Ama o yaratıcı nedir onu kimse bilemez.
YanıtlaSilLiimra bence my World gerçekten güzel noktalara değinmiş. Bende ek olarak birkaç ayet daha vermek istiyorum.
Sil“ALLAH insanları yaptıkları yüzünden cezalandırsaydı yeryüzünde hiç bir yaratık bırakmazdı. Fakat, onları belli bir süreye kadar ertelemektedir. Ne zaman ki süreleri biter, işte o zaman ALLAH kullarının (hesabını) görür.”
Fatır Suresi/45
Bildiğin gibi biz insanlar özgür iradeye sahibiz ve bu irademizle aldığımız kararlar ve gerçekleştirdiğimiz eylemler sonucu asıl yurdumuz belirlenecek. Bu belirleme esnasında büyük ve küçük pek çok şeyle deneneceğiz. Zaten aksi olsa adil bir sistemden bahsedemezdik.
Ve istinasız herkes yanlış bir şeyler yapacak. Yazdıklarından anlıyorum ki en ufak bir hataya tahammülü olmayan birisin. Kalp kırmaya bile affın yok. Yanlış yapanın şiddetli bir şekilde cezalandırılmasını ve bir daha asla affedilmemesini istiyorsun. Peki merak ediyorum sen hayatında hiç hata yapmadın mı? Hiç kalp kırmadığını mı sanıyorsun?
Eğer Allah senin mantığına göre çalışsaydı hiç kimse azaptan kurtulamazdı, Allah katında en değerli kullar olan elçiler de dahil. Zira Kuran boyunca anlatılan kıssalardan elçilerin de hata yaptıklarını görüyoruz.
“Eğer Hakk onların arzularına göre belirlenseydi gökler, yer ve onların içindekiler bozguna uğrardı. Hayır, faydalarına olacak öğütlerde bulunduk. Ne var ki onlar faydalarına olan öğütten yüz çevirenlerdir.”
Müminun Suresi/71
İnsanların hayatını mahvedecek ölçüde (tecavüz, yakınını öldürme, iftira atma vs.) yanlış yapanların kaçına gerçekleri görmek ve tövbe etmek nasip olur açıkçası emin değilim. Kuran’dan gördüğümüz; inkarda aşırılığa gidenlerin ve bozguncuların algılarının kapandığı ve taşkınlıkları yüzünden asla gerçeği göremeyecek hale gelmeleridir. Kitabı okuduğun için bu dediklerimi zaten biliyor olduğunu düşünüyorum.
Son olarak Ankebut 2’yle bitirmek istiyorum. Dediğimiz gibi sadece iman etmek yetmez. İmanını kanıtlamak için sınava tabi tutulman ve emrolunduğuna uygun yaşaman gerekir.
“İnsanlar, sadece 'İnandık' demeleriyle, hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sanıyor?"
Ankebut Suresi/2
Merve 1.si hataya tahammülün yok demek ne yazık ki ajitasyondur. Yani benim hataya tahammülüm yok değil. Hata olur ama bunları tanrı affetmemelidir. Olauları inanılmaz dar bir sosyolojik çerçevede ele alıyorsunuz. Ama birinin yaptığı bir hata bir kötülük ondan daha uzakta birinin Allaha isyan etmesine sebep olur. Bu kadar düşünmenizi ben beklemiyorum. Ayrıca Allah şirk hariç her günahı affedeceğini söylüyor. Bu ayet ne demektir? Demek ki işlenirse o günahlar affı var. ALLAH KÜFRE GİDENİN KALBİNİ KAPATIYOR. KATİLİN DEĞİL! Buda pek tabi ki ayetlerle oynamanın bir sonucu. Belli ki ben kuranı çok daha fazla okumuşum. Ufacık bir detayı bile atlamamışım. İnsanlar inandık demekle sınanmayacaklarını mı sanıyorlar. Yahu defalardır size diyorum ki dünya hevasına batıp tövbeyle kurtulmak mümkündür. Ama hiç heva yaşayamayıp isyan eden ebediyen aci görecek. Allem ettiniz kullem ettiniz bu cevabın dışına çıkmaya çalışıyorsunuz:) Cevap ortada. Allahın şirk dışında her günahı affedeceğide yazılı. Ben sana burda sadece gerdanlık hadisesi yüzünden 16 tane ayet inmiş demiyorum. Ya da evlatlığın eski eşiyle evlenmenin ZERRE sosyal bir davaya katkısı yokken Allahın müminler evlatlıklarının eski eşiyle evlenirken zorluk çekmesinler demesinden bahsetmiyorum. Oralara girmiyorum bile. Kadınların ganimet alınmasındanda. Ben diyprum ki gençliği boyunca zina hevasını doyurmuş ve evlenme çağına gelince tövne etmeye kalkanı bu Allah affediyor ama kendisi berbat yarattığı bir felçli hasta helal bile evlilik yapamayıp isyan ettiğinde cehennemi boyluyor. İnatla can veriyorsunuz hayır Allah zina edeni affetmeyebilir diye. Hayır affediyor. Konu tartışmaya ayetlerle kapalı. Sonra o zina eden adamın pişmanlığının ona yeteceğini onun çok büyük bir ceza olduğu saçmalığını ortaya atıyorsunuz. Zina ettiği kadının çocuğunun onuru kadar kırılmış ki o pişman olan adamın namussuz hevasınıb onuru? HAYIR ASLA! Ve sadece buna cevap vermekle yetinip o felçli hastanın helal bile ilişkiye giremeyip sen nerdesin Allah dememesi gerektiğini bunun yanlış olduğunu adamon İMTİHANDA(yanlış duymadınız) olduğunu söyleyip onun bu imtihanının ADİL olduğunu söylüyorsunuz. Onunda anlamsız olduğunu yok lan bu kadar vicdansızlaşmayalım bir kitabı savunmak uğruna deyip bu sefer o felçlinin cenette daha büyük ödülünün oduğunu dünya yaşamının yalan olduğunu bunu bilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Bu ana konudan çıkıp muutluluğu kendi beyin yapınıza ve fikrşnize gçre idealize edip herkes kendi hayatında mutlu olabilir gibi bilime ana avrat söven gerçeklikle asla bağdaşmayacak bir safsatanın içine düşüyorsunuz. Tamam modern evrimle ve onun sosyolojik kanıtlarıyla ilgilenmiyor olabilirsiniz. Psikoloji ile ilgilenmiyor olabilirsiniz. Her mutsuzluğun veya baskının doğal olarak isyana götürecek türde bir yaklaşıma dönüşeceğini yakınımda fakirler var hiçte isyan etmiş değiller gibi fantastik bir argümanla açıklayabilirsiniz. Ama sizde biliyorsunuz ve anlamışsınızdır ki bizim sorularımızın cevabı ne sizde ne alimlerinizde ne sahabelerinizde ne peygamberlerinizde ve ne kötü tanrınızda mevcut değil. Adil olmayn imtihan adil olmayan sonuçlar doğurur. Keşke başkaları gibi yahu bu Allahın adaleti kardeşim biz anlayamayız deseniz:) Ama açıkladıkça fikrinizi ne yazık ki ancak konuyu saptırıyorsunuz. Daha tonlarca kafanızı karıştıracak şeyde sorabilirdim. Ama onların cevaplarına yalan da olsa iman ettiğiniz için bilimsel bir ksıtas yapmak mümkün olmayacaktı. Ben size belki ilerde kabul edeceğiniz bir gerçekten bahsedeyim. Kuranın tanrısı sadece imanı umursar. İman var amel yok mu AFFEDİLEBİLİRSİN. Ama amel var iman yoksa ebedi ateş. İşte bu kitabın bir insanın elinden çıkmış olacağına en büyğk delillerden birisi budur. İçindeki ilmi ayetlerin tamamı sümerlerden babilşerden iyonyalılardan tavrattan incilden alıntı. Ma benim derdim kitabı yanlışlamak değil. Benim derdim inandığınız tanrının adil olmadığını olamayacağını cehenneme doldun mu deriz oda daha yok mu der diyecek bir tanrı olduğunu anlatmak.
YanıtlaSilBen de son olarak iki ayet yazacağım,
Sil“...ve ne zaman yoldan saptılarsa, Allah da onların kalplerinin sapmasına izin verdi: zira yoldan sapmış bir topluluğa Allah asla rehberliğini bahşetmez.”
Saf Suresi/ 5
“İslama davet edildiği halde uydurduğu yalanı Allah’a isnat edenden daha zalim kim olabilir? Allah zulme gömülmüş bir topluluğa asla rehberliğini bahşetmez.”
Saf/ 7
Bence bu iki ayet sorularının cevabı. İnşallah kabullerini samimi bir şekilde sorgularsın, selametle.
1.si senin hataya tahammülün yok :)
YanıtlaSil2.si herşeyde nekadar kolay hüküm veriyorsun; “Ama birinin yaptığı bir hata bir kötülük ondan daha uzakta birinin Allaha isyan etmesine sebep olur.” Demişsin ? Kanıtın nerede ? Neye istinaden söylüyorsun bunu ?
3- allah şirk dışında her günahı affedeceğini falan söylemiyor, kuranı çok okuduğunu zannetmiyorum. Allah affedebileceğini söylüyor buna gücünün yettiğini ve merhametinin çok olduğunu söylüyor, senin kurduğun cümle ile kuranın bütününde anlatılan arasında çoook fark var. 4-allah küfre gidenin kalbini kapatmıyor, cımbızlayarak ayetlerdeki anlamları çekme.. küfründe(imansızlığında) aşırıya kaçanların sapıttıkça sapıtanların kalbine kulaklarına ağırlıklar koyuyor. Katil demişsin, bir anlık sinirle birini öldürmeyeceğinin garantisi verimisin bana? Öyle “elbette veririm” demekle olmuyor o iş. Bir anlık sinirle sadece 1 tokatla 1 yumrukla insan öldürenler pişman olup allahtan af dilediği halde sonsuza kadar acımı çekmeli ? Musa peygamberde öldürüyor birini 1 yumrukla.
5-dünya hevasına batıp tövbeyle kurtulmak mümkündür demişsin evet çok doğru, binlerce metre yükseklikten yere mermi hızıyla çakılıp kurtulmakta mümkündür.. bi yerden sonra tövbe etmeli yönelmeli kendini düzeltmelisin diyor kuran, tıpkı paraşütü bi mesafeden sonra açman gerektiği gibi :) anladın mı ? Bence hayır.. 6-nerdeymiş o hiç dünya hevasına kapılmayan? Birkaç kişi gösterebilir misin bize ? aaaaa diceksinki “budistler” bende sana “bitkiler” diyim öyleyse… allahın bahşettiği hiçbir güzel duyguyu zevki yaşamadan ölenler. “Allahın size helal kıldıklarını kendinize haram etmeyin” Allah bu duyguları öldür demiyor kuranda, dizginle, abartma aşırıya kaçma diyor. ROBOT değiliz insanız. Duygularımız dürtülerimiz arzularımız var.
7-zeydin eşi muhabbetinde samimiyetine inanmıyorum, konu gayet açık. Cevap vermeye gerek görmüyorum.
8-allahın felçli yarattığı hastanın isyanını nerede gördün? Allah o insanı felçli değilde normal yaratsaydı isyan etmeyeceğinin garantisi nerede ? Bak sen normalsin felçli değilsin neden isyan ediyorsun? Neden allahı reddediyorsun ? Yada suçluyorsun allahı? Farketmez, felçlide olsan yine reddederdin… bir dünya yazdım ama anlamadın… allahın sana verdiği sağlıkla, parayla, imkanlarla, güzellikle , doğduğun yerle “imanının” alakası yok…. bu saydığım Her grupta da iman edende var küfre sapanda… 9-bu mutluluk ve beyinle ilgili bir kaç kitap, en azından da 20-30 tane makale, bi 15-20 tanede YouTube videosu izle, öyle konuşalım bence. Beynin hangi durumlarda hangi hormonları devreye soktuğunu ve bu hormonların insanlara neler yaşattığını bi öğren bence. En basitinden 1 kadının bir yada birkaç çocuğu çok afedersiniz ama ufacık bir delikten çıkarmasının tıptaki karşılığını biliyormusun ? normal şartlarda hiçbir insanın dayanamayacağı bir acı seviyesi.. adrenalin, endorfin ve oksitosin… mutsuzluğu fakirliğe çirkinliğe abazalığa bağlama…
Mutluluğu kendi beyin yapımıza ve fikrimize idealize ettiğimizi söylemişsin ancak tarafsız birisi yorumlarımızı okusa durumun tam tersi olduğu açık ve net. Mutluluğu sen kendine göre tanımlıyorsun.
10- “modern evrimle ve onun sosyolojik kanıtlarıyla ilgilenmiyoruz, hatta psikolojiylede ilgilenmiyoruz öylemi? :) kendini bilim sevdalısı olarak gösterme, sen daha çok bilim-ci sin, bilimden haberi olmayan ama bilimin taraftarı olarak gözükmek isteyen kişisin. evrimcisin belli, ilahınız olarak gördüğünüz darwini bile yanlış anlamışsınız, adamı ateist yapmışsınız, adam hepinizden daha çok inanıyor bir yaratıcıya. Bence kitabını oku, okuduysan eğer tekrar oku:) ama biz cahiliz elimizde kuran var başkada bişe yok haklısın.
11-“Bekle, bende beklemekteyim.”
YanıtlaSil12-evet SİZLERİN sorularının cevabı bizde yok haklısın, çünkü amacınız soru sormak değil bağcıyı dövmek.. sana dünyanın cevabını verdim her cümleni alıntıladım , benim söylediğim hiçbirşeye cevap vermemişsin demişsin. :) 13-evet herşeyi anlamayız çünkü sınırlı bilgilerle yaratılmış varlıklarız, allah böyle yaratmış. 14-sen tonlarca soru sor ama ben bu cevaptan sonra artık sana cevap vermem. 15-sınav örneğini vermiştim ismini yazmazsan tüm soruları yapsanda sınavı kaybedersin, allahın ödülünün şartıda önce adını doğru yaz yani önce allaha inan!; doğru cevaplar yok ama ismin varsa kazana-bilirsin, doğru cevaplar var ismin yoksa kaybedersin.. kuranın tanrısı yüce allah sadece imanı umursamaz, iman sınava giriş belgendir, iman sınav kağıdına adını yazmandır, şıkları doldurmazsan kalırsın.
16-bir insanın elinden çıktığının en büyük delillerinden demişsin; bunun o eliyle kuranı yazan kişiye yararı ne ? allaha inanın… güzel işler bile yapsanız allaha inanmıyorsanız boşunadır haaa… eee bunun muhammede yada yazan kişiye faydası ne ? :)
17-cehennem tasviri ile ilgili ayet söylemişsin, neden hiç cennetten bahsetmiyorsun… sürekli cehennem cehennem A-)“sınava iyi çalışırsan eğer istediğin eczacılığı kazanabilirsin”
B-)”sınava çalışmazsan (kaybedebilirsin) eğer okul hayatın biter”
Şimdi bu iki yöntemde işe yarayabilir ama bunlardan birini seçecek olan kişinin kendisidir. Bir korkutarak işe yarayabilir diğeri ümit vererek.
ÖDÜL-CEZA YÖNTEMİ hani şu senin bildiğin ama bizim bilmediğimiz psikolojide olan sistem :)
bazı insanları ödülle yola getirirsin bazı insanları cezayla…
Allah iki yöntemide kuranda kullanıyor :) sen hangisini tercih edersen :) cennet ile ilgili olanlar daha çok dikkatimi çekiyor :)
18-kafanda hikayeler yazıyorsun yönetiyorsun ve sonlandırıyorsun. Ben sana hayattan örnekler veriyorum farkındaysan. Verdiğim örneklerden hangisi hayatta mümkün değil, hangisine rastlamadın yada rastlama ihtimalin hiç yok ? “19”-madem bilimi çok seviyorsun bilimin belkide en önemli dalı MATEMATİKtir kurandaki 19 sistemini biraz araştırabilirmişsin… allah seni inşallah hidayete erdirir. (sana bundan başka cevap yazmayacağım, istediğini söyle yada söyleme)
Ne uzatmışsınız be!
YanıtlaSil1. Paranın ve imanının kimde olduğu belli olmaz.
2. Allah veya sonsuzluk herkese çocukluğunda kırmızı bisiklet vaat etmiyor.
3. Yaşamak bir mucizedir. Başka bir deyişle doğmak veya var olmak bir mucizedir. Başka bir deyişle insan yeryüzünün küçük tanrısıdır. Allah iradesini bir nebze insan ile paylaşmıştır. Yani kukla olan pinokyo'ya can vermiştir. Burnunun uzaması (yalan söyleme, günah, hayır vs) özgürlüğünü de vermiştir. Ölünceye kadar bu küçük tanrı bu mucizenin keyfini sürmekte özgürdür.
Misal ben gecenin 3'ünde (işsizim, yoksa hangi deli bu saate kalır) ayazda balkona çıkarak bir sigara içme mucizesinin karşılığını sonsuzda cehennemde yansam da ödeyemeyeceğimi biliyorum. Bu kadar cömert bir yaratıcının, sonsuz uzayda nerdeyse olmayacak kadar küçük bir gezegende küçücük olan bir varlığa yüklediği küçücük acıları isterse (ki sonsuzda yapacak) sonsuz sevinçlere dönüştüreceğini bilmekten kaçamıyorum. Onum için ben kendim için neyi diliyorsam (eee ben de melek değilim; bencilliklerim oluyor.) herkes için dilemeliyim. Bir de herkesin kendince bir hayatı var, korkak biriyim, misal ilk Hıristiyanlar gibi çarmıha gerilme (ki Kur'an'da en çok övünülen müminlerdir) cesaretini gösteremiyorum. Ve Rabbimin bana merhamet etmesini diliyorum. Hoş, çarmıhtayken belki ruhları pırıl pırıl bir gökyüzü sofrasında ziyafetteydi, biz kendimiz acı çektiklerini sanıyoruz. Ama olsun, ben riske giremem, Oscar Wilde'ın dediği gibi, "Tanrım manevi acıların hepsine razıyım; yeter ki fiziksel acılar olmasın." Neyse ne diyordum. İster inanın ister inanmayın, öldükten sonra hepimiz Müslüman olacağız! Yani islam yani teslim olma! Allah yukarıda anlattığım mucizeyi, öldükten sonra bizden alacak! O istediği zaman konuşabileceğiz, elimizi kaldırabileceğiz, vs. Onun için bu mucizenin hakkını verelim bence.
Son olarak annelerin şefkatini (her canlıda) herkes bilir, anneleri yaratan biri annelerden daha şefkatlidir. O kadar korkmayın lan, cehennem vs'den. Anneniz hiç mi başınızı okşamadı?
Hülasa bu mucizeye (yeryüzünün küçük tanrısı) ihanet etmeyin yeter!
Kim beddua etti bana lan! Galatasaray gol yiyince kayan bir terlik giyip kayarak düştüm. Dudağım hafif kanadı. Fiziksel acıyı bir nebze yaşadım. Yapmayın böyle şeyler :) Seviyorum sizi
YanıtlaSil